14 Şubat 2009 Cumartesi

ALEVİLİKTE HIZIR INANCI

Alevi kültürünün önemli niteliklerinden olan Hızır orucumuz kabul, bereketi cümlemizin üzerine olsun.

Alevi inanışına göre, Hızır ölümsüzlüğün sırrına ermiş insandır. Çıkışı çok eskidir ve üç ana kaynağı vardır.

1-Gılgamış Destanı. 2-İskender Efsanesi 3- İlyas ile Haham Yeşua bin Lebi hakkındaki Yahudi efsanesi. Üç efsanenin de ortak noktası ölümsüzlüğü arama ve Hızır’ın abu hayat denilen suyu bulması ve içerek ölümsüzlüğe erişmesi ile sonuçlanır.

Hızırda üç gün oruç tutulur ve üç günün sonunda kavut cemi yapılır. Her hanede yapılan kavut unu evin bir köşesine serilir, sabah Hızır’ın ayak izi aranır. Hızır’ın uğradığı evde çuvallar bitmez, tekneler dolup taşar. Bastığı yer cayır çimen olur. Ekinler boy verir bolluk ve bereket olur. Elini dokununca hastalar sağalır bütün yaralar iyileşir. Halk arasında ayağında kırmızı pabucu, üzerinde çiçeklerle bezenmiş cübbesi olan ak sakallı, nur yüzlü bir ihtiyardır.

Hızır kültü Anadolu Aleviliğinde önemli niteliklere sahiptir.

Anadolulun çetin kış günlerinde 13–14–15 Şubat ta ekmeğinin ve hayvanlarının yiyeceği samanının bittiği zamanda sıkıntısına çare aramakta rahata ulaşmanın umudunu taşımaktadır.

Dardadır darda olana Hızır yetişir. İnsan umutsuz kalırsa biter. Hızır umuttur.

Anadolu Aleviliğinde Enel-Hak felsefesinin en güzel örneği Hızır geleneğidir. Hızır ölümsüzdür, Hızır insan tanrıdır. Hızır İnsanı tanrılaştırmanın ya da tanrıyı insanlaştırmanın uygulanmış halidir. İnsan kendi özündeki, gönül evindeki en iyi duygu ve düşünceyi anlayıp kavradığında mutlak darda olana yardımcı olacaktır. Halkımız Hızır gibi yetiştin demesi bundandır. Hallacı Mansur felsefesinin Asya Şaman değerleriyle kaynaşmasının ürünü dür. Altaylarda yaradan gök sakallı bir ihtiyar olarak insanların karşısına çıkar. Buyruk da buna benzer örnekler vardır.’’ve dahi sıfat hesabiyle hak Teala on dört yaşında ayın on dördüncü gecesi gibi ve günün kaba kusluk vaktinde bir güzel bakire kız suretinde göründü.’’ Bu iyilik bekleme, güzelliği görmeyi, isteme ve yardım edilerek, güçlükleri paylaşma, acıları dindirme isteğidir. Pir Sultan’ın söylediği "çok keramet var insanda" dediği gibi insan kendindeki iyiliklerin keşfini anlayıp dışa vurmasıdır. İnsanın insanlaşması ve insanlığa hizmete yönelmesidir

Hızır haksıza karşı duruştur. Hızır ve İlyas kardeşler abu hayat suyunu bulmaları için görevlendirilmişler ama suyu bulduklarında krala vermemişlerdir. Kral suyu içerse ölümsüz olacak ve insanlara hep zülüm edecek demişler suyu kendileri içerek insanlığa hizmete dönüştürmüşlerdir.

Hızır bereketin simgesi, "Hızır uğrasın" en sık kullanılan bereket umududur. Hace Bektaş’ta bereket örneğine çokça rastlanır. Hece Bektaş’a kalabalık bir topluluk ziyarete gelir. Kadıncık Ana evde hiç un bulunmadığını bildirir. Hace Bektaş bütün un çuvallarını silktirir. Biriken bir avuç unu yoğurup "Hızır uğrasın" der ve üstünü örter. Ekmek pişirmeye başlarlar hamur bitmez, köyün bütün gelinleri ve kızları gelir pişirirler günlerce bitmez. Ancak örtüyü açmak suretiyle hamuru bitirirler.

Hızır hayattır. Diriliğin tazeliğin simgesidir. Yarınların umududur. Gittiği yerde Ölümü kovar, her şeye can verir umut aşılar. Her yıl altı mayısta kardeşi İlyas’la buluşarak doğaya can verir.

Hızır yoldaşınız olsun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder